Hepimiz o kişiyi tanıyoruz. Yeni işe başlayan ya da bir şey öğrenirken şunu diyen, “Ben her şeyi aklımda tutarım, not almaya gerek yok.”
Peki gerçek ne? O kişi, bir hafta sonra yine size gelip aynı şeyi soruyor. İşin aslı şu: Beynimiz bir bilgisayar değil ve RAM’imiz sınırlı. Ama not tutmanın çok keyifli yöntemleri var. 😉
1️⃣ Zihin Haritaları: Ana fikri ortaya yaz, dallar ekle, bir ağaca bakar gibi notlarını oku. Hem eğlenceli hem de unutulmaz!
2️⃣ Cornell Yöntemi: Sol tarafa anahtar kelimeler, sağ tarafa detaylar, alta da bir özet. Notlarınız tam bir düzen abidesi olur.
3️⃣ Çerçeve Yöntemi: Kutulara yaz, her şeyi görselleştir. Kafanızdaki dağınıklığı toparlamanın şahane bir yolu.
4️⃣ Dijital Araçlar: Notion, Evernote… Teknoloji candır, notlarınız her zaman elinizin altında!
5️⃣ Sesli Notlar: “Yazmaya üşeniyorum” diyenler için birebir. Konuş, kaydet, hayatına devam et.
Koçluğa başladığım ilk yıldı. Bir danışanım, hafızasına o kadar güveniyordu ki not almayı gereksiz buluyordu. “Ben her şeyi aklımda tutarım,” diyordu. Ama bir gün işler karıştı; projedeki kritik bir tarihi yanlış hatırladı ve tüm ekip yanlış bir yöne çalıştı!
Olayın yaşandığı hafta görüşmemizde, “Ne yapmalıyım?” diye sordu. Ona, “Sence hangi yöntemle bu sorunu çözebilirsin?” dedim. Araştırdı, denedi ve sonunda zihin haritalarını keşfetti. Şimdi onsuz yapamıyor ve hayatının çok kolaylaştığını söylüyor.
Not almak, ‘Her şeyi hatırlıyorum’ iddiasından çok daha verimli bir yaklaşımdır. Üstelik sadece sizin değil, çevrenizdekilerin hayatını da kolaylaştırır. Kendi yöntemini seç ve başla! (Zihin haritalarına bir şans ver, ben çok kullanıyorum, pişman olmazsın 😉).
Beğendiysen, paylaşabilir ve takip ederek daha fazla içerik keşfedebilirsin
Bir yanıt yazın